Slotter’da bir sabah kahvemi içerken, gözüm yeni bir oyuna takıldı. Amazon’s Battle. İlk başta “e bu da ne şimdi?” dedim. Sonra bir baktım, ekranda kadın savaşçılar, kılıçlar, orman atmosferi… dedim “heh işte bu!” Tıkladım ve film başladı.
Amazon’s Battle, Bu kadınlar öyle klasik savaşçılar gibi değil. Hem sertler hem de estetikler. Oyunun görselleri öyle güzel ki, dönüp dönüp bakıyorsun. Arka fon yeşilin her tonu, semboller canlı. Bir de sesler var ya, tam gaz. Her dönüşte içinden “vur kızım!” diyesin geliyor.
Slotter’ın akıcılığı burada da fark yaratıyor. Ne bir takılma, ne bir aksama. Her spin sanki özel hazırlanmış gibi geliyor. Oyunun havası seni sarıyor. Gerçekten döndükçe döndüresin geliyor.
Ve öyle bir bağ kuruyorsun ki karakterlerle, sanki savaşa sen giriyorsun. Her wild geldiğinde, içinden bir çığlık atmak geliyor. Duygular ekrana yansıyor, ekran da sana geri dönüyor resmen.
Oyunda bonus turu var tabii ki, hem de ne bonus! Üç savaşçı kadını denk getirince ortalık karışıyor. Ekran parlıyor, müzikler sertleşiyor. Her dönüşte “acaba şimdi ne patlayacak” heyecanı var. Çarpanlar yüksek, semboller agresif. Bir de wild’lar devreye girince… off.
Slotter sayesinde o bonus turunun heyecanı tavan yapıyor. Tıkır tıkır işleyen bir sistem. Kazandıkça ses efektleri bile seni gaza getiriyor. Her şey öyle yerli yerinde ki, insan ister istemez kaptırıyor kendini.
Kazançların artması bir yana, adrenalinin tavan yapması yetiyor bazen. Eğlencenin hakkını veriyor.
Bazen kaybediyorsun evet, ama hani olur ya… “olsun be, eğlendim ya yeter” dersin. İşte bu oyun onu dedirtiyor. Kazanırsan efsane, kaybedersen bile hatıran oluyor. Çünkü Amazon kadınları öyle havaya girmeni sağlıyor ki, zaten kazanç kafanda başlıyor.
Slotter ile bu atmosferi yaşamak ise ayrı güzel. Hem sistem rahat, hem görsellik şahane. Oyundan çıktığında bile etkisi devam ediyor. Sanki içinden bir savaşçı çıkmış gibi. Ruhun diriliyor, moralin yerine geliyor.
“Bazı savaşlar kaybedilmez, sadece biraz daha döndürmek gerekir.”
Bak, bu işte bir romantiklik var baştan söyleyeyim. Blue Heart deyince içim bi kıpırdıyor. Sanki…
Dostum, hayat zaten başlı başına bir aksiyon. Sabah ezanı gibi uyan, işe yetiş, trafikte savaş,…
Dostum, bu oyun var ya... hani derler ya, " Cash Patrol " diye, heh işte…
Bak şimdi... Kurt dedin mi, gözümde hemen vahşi doğa canlanıyor. Gecenin sessizliğinde uluyan bir kurt.…
Slotter’da şöyle bir gezerken, ekranın köşesinden göz kırpan bir oyun vardı: 5 Lions Megaways. “Aslanlı…
Slotter’da akşam saatlerinde şöyle bir takılayım dedim. Bir yorgunluk, bir boşluk hali... Gözlerim ekranda kayarken…